O, insanlara sınırsız enerjiyi hediye etmek isterken, meslektaşları ufak
buluşlardan büyük paralar kazanmak niyetindeydiler. Hiçbir zaman parayı düşünmedi. Hayatı, 86 yaşındayken New York’ta bir otel odasında çok fakir bir şekilde sonlandı. Evet, hiçbir zaman hak ettiği değeri göremeyen; çoğu kişinin 2004 yılında vizyona giren Cristopher Nolan’ın The Prestige(Prestij) adlı filminde keşfettiği(hatta bazı kişilerin Tesla’yı da kurmaca bir karakter zannettiği); fakat yeni neslin mühendislik öğrencilerinin azımsanmayacak kadarının idolü olan Nikola Tesla’dan bahsediyoruz; 1856 yılında dünyaya gelen Sırp asıllı Amerikalı mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanı olan Tesla’dan. 8 dili (Sırpça, Çekçe, Macarca, Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Sanskritçe) akıcı olarak konuşabilen, okuduğu tüm kitapları ezbere anlatabilen bir yapıya sahipti. Düşündüğü makinelerin tasarımını kafasında yapar, simüle eder, çalışıp çalışamayacağını düşünür, bir manada deneyleri kafasında yapabilirdi diyebiliriz. Günümüz dünyasında hala çözülmeye çalışılan birçok yenilikçi teknolojiyi o zamandan kurgulamış, teknik gereksinimlerini çıkarmıştı. Babasının papaz yapmak istediği; fakat annesinin yaratıcı bir dahi olduğuna inandığı Tesla, Avusturya-Graz’da Politeknik okuluna girip Prag Üniversitesi’nde eğitim hayatına devam etti. Burada elektrik bilgisini oldukça arttırdıktan sonra bazı taknıtıları ve asosyalliğinden dolayı okulu bıraktı. Sonrasındaysa babasının isteği üzerine Prag’ta Charles Ferdinand Üniversitesi’ne başladı. Babasının ölümü üzerine burayı da bıraktıktan sonra Paris’te bir telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada DC (Direct Current-Doğru Akım) motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makinelerini korumak için regüle edici (düzenleyici) kontrol cihazları icat etti.
TESLA-EDISON REKABETİ
Alternatif akımın doğru akıma olan üstünlüklerini ortaya çıkarmış, genel yargılara karşı gelerek yeni bir akıma liderlik etmişti. Nikola Tesla birçok yerde çalıştıktan ve oldukça birikim elde ettikten sonra, New York’ta Pearl Caddesi’ndeki ilk laboratuvarında akkor lambası için pazar aramakla meşgul olan Thomas Edison(kendisinin doğru akımın savunucusu olduğunu unutmamak lazım)’a rastladığı zaman, gençlik heyecanıyla, kendisinin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Edison, “Sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun” dedikten sonra, alternatif akımla fazla ilgilenmez ve Tesla’ya bir görev verir. Tesla, Edison tarafından kendisine verilen görevi her ne kadar sevmemiş olsa da Edison’un kendisine 50.000 dolar vereceğini öğrenince görevi birkaç ay içinde tamamlar. Doğru akım santralindeki sorunları çözmüştür. Edison’un kendisine söz verdiği ücreti talep ettiğinde, Edison şaşırmış bir şekilde “tam bir Amerikalı gibi düşünmeye başladığında Amerikan şakalarından da anlayabileceğini” söyler ve bir ücret ödemez. Tesla derhal istifa eder. Kısa süren birlikte çalışma dönemini, uzun süreli bir rekabet izleyecektir. Buradan doğan iki kişi arasındaki rekabet adeta bir akımlar arası savaşa çevrilecekti.
PHILADELPHIA DENEYİ
New York’ta oluşturduğu yapay depremler sonrasında Amerikan Hükümeti, onun güçlü kitle imha silahları üretebilecek bir beyne sahip olduğunu anlamıştı. O sadece zihninde gördüklerini insanlara hediye ederek, tüm dünyanın bilim ve teknolojiyle donandığı güzel bir gelecek kurmayı istiyordu. 1943 yılında görünmezlik üzerine çalışmakta zorlanan Tesla ile Macar matematikçi Neumann, bir denizaltıyı içindeki personeliyle birlikte kaybetmeyi başardılar. Personelin bir kısmının asla geri dönemediği kayda geçirilen deneyden sonra, insanlara zarar vereceğini düşünen Tesla projeden hemen ayrılmıştır.
PATENTLERİ VE DİĞER İLKLER
1943 itibariyle 26 ülkede 300’e yakın patente sahip olan Tesla, yine elektriğin kablosuz taşınabilmesini hayata geçirmiştir. Prestij filminde de konu edildiği üzere toprağa bağlı olan birbirine bağlı olmayan ampulleri yakabilmesi ve meşhur Tesla bobinini (yüksek voltaj, düşük akım ve yüksek frekansta alternatif akım üretmek amacıyla kullanılan deşarj bobinleridir) örnek olarak gösterebiliriz. Röntgen, radar, internet, robotlar ve radyo gibi bugün hayatımızın vazgeçilemez parçalarının temelinde yine onun izi vardır. Yine dünyanın her tarafında harcanıp giden su gücünün bolluğundan esinlenip, gerekli olan yerlere enerji dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük gücün elde edilmesini tasarladı.
Kaynak: https://www.fizikbilimi.gen.tr